Annesinden Kopamayan Erkekler
- damlabudak0298
- 10 Oca
- 2 dakikada okunur
Teb’in Kralı Laius ve kraliçe Jocasta çocukları olmadığı için bir kahine giderler. Kahin krala, oğlunun olacağını ve oğlunun onu öldürdükten sonra kraliçe ile evleneceğini söyler. Oğlu doğan kral, bileklerini çivilettikten çocuğu çobana verir ve dağa götürmesini söyler. Çoban ise çocuğa acıdığı için başka bir çobana verir. Çocuğa ayakları yüzünden Oedipus (şiş ayaklı) ismi verilir. Yıllar geçtikten sonra sarhoş bir adam ona gerçek anne ve babasının farklı insanlar olduğunu söyler. Oedipus ise öz anne ve babasının akıl aldığı kahini bulur ve kahin sadece kaderinde babasını öldürmek ve annesiyle evlenmek olduğu bilgisini verir. Oedipus kaderinden uzaklaşmak için doğduğu şehre giden yoldayken, yol kavgasından karşı araçtaki bir kişiyi öldürür ve bilmeyerek eski kralın dul karısı ile evlenir. Öldürdüğü kişi öz babası ve evlendiği kişide öz annesidir. Öz annesinden 4 çocuğu olur. Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud da mitolojiden sonra bir kavram ortaya koyar, bunun ismi ise Oedipus Kompleksi olur.
Gelişim dönemlerinden 3-6 yaş aralığına denk gelen sürece Ödipal dönem ismi verilir. Ödipal dönemde çocuklar cinsel kimliklerinin farkına varırlar. Erkek çocuk babayla, kız çocuk ise anneyle benzediğini fark ederek cinsel kimliğini keşfetmeye başlar. Erkek çocuk babası ile özdeşim kurmaya başlar. Erkek çocuk anneye karşı aşkla yaklaşır ve babayla bir yarış haline girer hatta bazen öfkelenebilir. Erkek çocuk babaya karşı zaman zaman nefret duymasının karşısında babasına hayranlık duyar, onun gibi güçlü olmayı hedefler.
Ödipal çatışmayı bilinçdışında devam ettiren erkeklerin hayattaki temel amaçları babasının yerine annesinin sevgisini elde edebilmek ve annesini memnun etmek için başarılı olmaya çabalamak olur. Hayattaki bütün başarılarını annelerine ithaf etme eğilimindedirler. Bu mezuniyet, bir iş başarma, terfi ve ödül alma gibi durumlar olabilir. Ödipal kompleksin çözümlenemediği bu erkeklere ise ‘rahim kokan erkekler’ ismi verilir. Mecazi anlamda üstlerine annelerinin kokusu sinmiş bu erkekler cinsel işlev bozuklukları yaşayabilmektedirler. Psikanalitik bakış açısına göre bu kabul edilemez bilinçdışı dürtülerin yarattığı suçluluk duygularından doğan çatışma cinsel işlev bozukluklarına neden olabilmektedir. Fiziksel bir problem yokken erkeklerin yaşadığı cinsel işlev bozukluğunun, anneleriyle aralarındaki kuvvetli bağın etkisi olabileceği düşünülmektedir. Ödipal dönemi sağlıklı bir şekilde geçirememiş olan erkekler annelerine benzettikleri bir kadınla evlenebilir ve bunun sonucunda erken boşalma, geç boşalma ve sertleşme sorunları yaşayabilir. Bilinçdışında annesinin temsili olan eşiyle yasak olduğu için sevişemez bunun yüzünden çok fazla suçluluk duyar. Kişi evlilik dışı ilişkilerinde genel olarak bu sorunu yaşamaz ve başarılı olur ama eşiyle aynı başarıyı sağlayamaz çünkü eşini annesinin yerine koymuştur. Ödipal çatışma içinde olan erkek eşinin hamile kalma ya da doğum yapma aşamalarında da, eşinin anne rolünü temsil etmesi ile tetiklenir ve bu çatışma sertleşme sorunlarını ortaya çıkarabilir. Sorunlu evlilikler daha çok bağımlı olan çocukların yaptığı evliliklerden doğar. Annesinin yemeklerini dünyanın en iyisi olduğunu düşünen ve yaptığı her şeyde en doğrusunu annesinin yaptığını benimsemiş erkek çocukları zamanı geldiğinde sevdiği insanla bir hayatı paylaşmakta zorluk çekmektedir. Odipus kompleksinin sağlıklı olarak çözümlenemediği durumlarda kişi sağlıklı cinsel doyumlar yerine teşhircilik, röntgencilik ve fetişizm gibi cinsel sapma ve saplantılarına eğilim gösterebilir.
Psikolog Damla Budak
Comments